Hatay 1 Şubesi

Eğitimde başarı, palyatif çözümlerle elde edilemez

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum, öğretmen sayısı her geçen yıl artmasına rağmen halen yaklaşık 100 bin öğretmene ihtiyaç bulunduğunu belirterek, “Öğretmen eksikliğinin uzun vadede bir milletin kaderini etkileyebileceği düşünülerek, hiçbir sınıf öğretmensiz bırakılmamalıdır. Ücretli öğretmenlik uygulamasıyla öğretmen açığının kapatılmaya çalışılması ucuz çözüm yoludur. Bakanlık, geçici tedbirlerle zaman kaybetmemeli, kalıcı çözümler bulmalıdır” dedi.

Atilla Olçum, Eğitim-Bir-Sen Ardahan Şubesi’nin olağan genel kuruluna katıldı. Burada bir konuşma yapan Olçum, ülkenin birlik ve beraberliğine omuz verdiklerini, eğitim çalışanları için çalıştıklarını, ürettiklerini, kazanım elde ettiklerini söyledi.

Mülakat gündemden çıkarılmalı, atamalar kadrolu yapılmalıdır

Eğitim gündemine de değinen Olçum, sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına tekrar dönülmesinin bazı sorunlara kapı araladığını kaydederek, “Farklı istihdam şekilleri, sorunları çeşitlendirmiş, yeni sorunlar ortaya çıkarmış, öğretmenlerin aile bütünlüğünü bozmuş, insani mazeretleri ortadan kaldırmıştır. Temel insan haklarına aykırı olan bu uygulama sona erdirilmeli, sözleşmeli olarak görev yapan bütün öğretmenler kadroya geçirilmeli, mülakatla öğretmen atama yöntemi gündemden çıkarılmalı, toplum vicdanında karşılığı olan kadrolu istihdam modeli tercih edilmelidir” şeklinde konuştu

İlave özel hizmet tazminatı, sorunu büyük oranda çözecektir

Olçum, istihdamda güçlük çekilen bölgelerdeki öğretmen açığı sorununu büyük oranda çözecek toplu sözleşme taleplerimiz arasında da yer alan ‘ilave özel hizmet tazminatı’nın hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

3600 ek gösterge ile ilgili çalışma tamamlanarak hayata geçirilmelidir

2023 Eğitim Vizyonu kapsamında yapılması gereken ilk işin, 3600 ek gösterge sözünün yerine getirilmesi, bununla ilgili çalışmanın tamamlanarak hayata geçirilmesi olduğunu ifade eden Olçum, “Öngörülen dönüşümlerin, eğitim çalışanlarının mevcut özlük haklarına ve çalışma şartlarına etkileri de göz önünde bulundurularak, bu alanda oluşabilecek muhtemel olumsuzluklar giderilmelidir. İkili eğitimin sona erdirilmesi, okul gelişim modeli ekseninde okullara bütçe tahsisi, şartları elverişsiz olan okullara ilave kaynak tahsisi, öğrencilere öğle yemeği verilmesi, her bir okulda tasarım-beceri atölyesi kurulması gibi son derece yerinde yaklaşımlara ilişkin eylem adımlarının zamana yayılmış bir bütçeyle ilişkilendirilmesi, belgenin güvenirliğini daha da artıracaktır” diye konuştu.

Şiddet olaylarına karşı caydırıcılık sağlayacak bir düzenleme yapılmalıdır

Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olaylarının münferit eylemler olmaktan çıkarak yaygın bir toplumsal sorun hâline geldiğine işaret eden Atilla Olçum, sözlerini şöyle tamamladı: “Şiddet eylemlerine yönelik önleyici ve koruyucu nitelikte cezai ve hukuki tedbirlerin alınması elzemdir. Bu konuda imza kampanyası düzenleyen sendika olarak, eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olaylarına karşı caydırıcılık, şiddete uğrayan çalışana da hukuki koruma sağlayacak nitelikte bir yasal düzenlemenin acilen gerçekleştirilmesini istiyoruz.”

Çakmak: Görevimizin öneminin farkındayız

Konuşmaların ardından yapılan seçimde, Erdinç Çakmak, şube başkanlığına yeniden seçildi. Çakmak, kendisine verilen görevin öneminin farkında olduğunu dile getirerek, tüm delegelere teşekkür etti.