Hatay 1 Şubesi

Eğitimcilere Çağ Dışı Yönetmeliği Uygulamaya Çalışanlar Sorunludur

 

“Eğitimcilere Çağ Dışı Yönetmeliği Uygulamaya Çalışanlar Sorunludur”

Eğitimciler Birliği Sendikası Hatay 1 ve 2 Nolu Şube Genişletilmiş İl Divan Kurulu Toplantısı, Eğitim Bir Sen Genel Başkan Yardımcısı Sayın Mithat SEVİN’in katılımı ile Antik Han Plazada gerçekleştirildi. Eğitim Bi,r Sen Hatay 1 Nolu Şube Başkanı Sayın İsmail BAYRAKDAR’ın açılış konuşması ile başlayan toplantıya İl Yönetim Kurulu üyeleri, İlçe Temsilcileri ve İlçe Yönetim Kurulu üyeleri katıldı. Hatay 1 Nolu Şube başkanı İsmail BAYRAKDAR;

“Sayın Genel Başkan Yardımcım; Sayın Eğitim Bir Sen Hatay 2 Nolu Şube Başkanım; Eğitim Bir Sen 1 ve 2 Nolu Şube Yönetim Kurulu Üyelerimiz; İlçe Başkanlarım ve İlçe Yönetim Kurulu üyelerimiz; Kadınlar Komisyonu Üyelerimiz; Değerli Basın Mensupları; Kıymetli misafirler; Eğitim-Bir-Sen Hatay Şubeleri Genişletilmiş İl divan Toplantımıza hoş geldiniz. Sizleri teşkilatım ve şahsım adına en kalbi duygularla selamlıyorum. Kardeşliğin ve farklılıklarla birlikte yaşamanın şehri, Habib Neccar’ın, Cemil Meriç’in şehri kadim şehir Hatay’da sizleri ağırlamanın mutluluğu içerisindeyiz. Toplantımızın teşkilatımıza, ilimize, ülkemize ve tüm dünyaya hayırlar, huzur ve barış getirmesini diliyorum.

Bütün dünyanın özellikle müslümanların yaşadığı coğrafyanın savaşlardan, katliamlardan arındırılmış, hiçbir çocuğumuzun öksüz ve yetim kalmadığı huzur içerisinde namusumuzla ve şerefimizle yaşayacağımız bir dünya olmasını diliyorum. Bu uğurda gerek genel merkezimiz ve gerekse şube ve temsilciliklerimiz olarak elimizden geleni yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz.

Sayın başkanım 2016-2017’ye ait toplu sözleşmeyi yetkili sendika olarak imzaladık. Başarılı bir toplu sözleşme süreci yaşadığımızı düşünüyorum. Burada emeği geçen başta genel başkanımız olmak üzere tüm ekibine teşekkür ediyorum. Ancak; eğitim iş kolunda çözülmesi gereken bir çok konunun olduğu aşikardır.

Kısaca başlıklar halinde hatırlatmakta fayda görüyorum.

  • 1-Yönetici Görevlendirme Yönetmeliğinin sağlam temellere oturtulması,
  • 2-657 Sayılı Devlet Memurları Kanununda memurların iş güvencesinden taviz verilmeden düzenlemenin yapılması,
  • 3-Ek Ders Yönetmeliğinin adaleti sağlayacak şekilde düzenlenmesi,
  • 4-Okullarda iş güvenliği konusunda okul idaresine sorumluluk yüklenmemesi,
  • 5-4/C’li personele acilen kadro verilmesi gibi hususlarda verdiğimiz sendikal mücadele bir an önce olumlu sonuçlandırılmalıdır.
  • Sayın Genel Başkan Yardımcım ve kıymetli dava arkadaşlarım, Sizlerin de malumu olan taleplerimiz ve sendikal mücadelemizle ilgili genel başkan yardımcımız tarafından daha detaylı bilgi paylaşılacağını düşünerek sözlerimi kısa kesiyor ve yerelde şubemize dair bilgileri bilgilerinize sunuyorum.” Dedi.

Eğitimciler Birliği Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Sayın Mithat SEVİN’de gündeme ilişkin bir konuşma yaptı. Mithat SEVİN; toplu sözleşme kazanımları başta olmak üzere kılık-kıyafet yönetmeliğine ilişkin açıklamalarda bulundu. Sayı SEVİN; “Değerli gönül dostları,

Zirveden yeni ufuklara, Kararlı adımlarla güvenli yarınlara yelken açan ve Üstad Cemil Meriç'in ifadesi ile "Davası hayata uymak değil, hayatını Hakk’a uydurmak.”  olan siz değerli dostları selamların en güzeli olan Allahın selamı ile selamlıyorum.

Öncelikle omuz omuza, gönül gönüle verip her türlü olumsuz şartlara rağmen, gece-gündüz demeden, kimi zaman ailesinden uzak, adanmışlık ruhuyla erdemli mücadelesini sürdüren, 350 bin üye ile Eğitim Hizmet kolunda bizleri yetkili kılan siz değerli kardeşlerime, üyelerimize ve sendikal tarihimizde emeği geçen herkese selam olsun.

Her zaman insanı, insan onurunu, emeği, alın terini, hakkı, hukuku, özgürlükleri, ülkemizi, milletimizi ve hakkı çiğnenen tüm dünya mazlumlarını merkeze koyan siz dostlarımıza selam olsun.

Değerli kardeşlerim.

Yola çıkarken ifade ettiğimiz üç yolculuktan bahsetmiştik.

1-İçimize Yolculuk, 2- Dışımıza Yolculuk 3- İşimize Yolculuk,

Kurulduğumuz 1992 yılından bu yana özlük ve özgürlük mücadelesinin yanı sıra hizmet, akademik ve değerler sendikacılığı yapıyoruz. Eğitim-Bir-Sen olarak bütün çabamız, bu temel hakları korumaya, daha da ileriye taşımaya yöneliktir. Bu yüzden, üstlendiğimiz sendikal misyon ve yürüttüğümüz çalışmalar tarihe not düşmek adına büyük önem arz etmektedir.

Birlik ve beraberlik içerisinde, kardeşliğin teminatı olmanın haklı gururuyla, bu teveccühe layık bir duruş sergileme çabasıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da  kardeşliğin, birlik ve beraberliğin garantisi olmaya devam edeceğiz. Temsil ettiğimiz eğitim hizmet kolu çalışanlarının taleplerine, ülkemizin temel sorunlarına, mazlum ve mağdurların çığlıklarına sessiz ve ilgisiz kalmamız mümkün değildir. Şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da sorunları çözmeye, çözüme katkıda bulunmaya, haksızlıklara dur demeye, mağdurların sesi olmaya devam edeceğiz.

Eğer bir teşkilat, mücadeleyi ve faaliyetleri anlamlı ve başarılı kılan nitelikli insan kaynağından, yaklaşımlardan yoksunsa, büyüklüğünün hiçbir anlamı olmaz. Çalışmalarımızı bu bilinçle gerçekleştiriyoruz. Sayısal olarak büyümemizi sürdürüp, gücümüzü artırma çalışmalarını yürütürken, teşkilat eğitimi programlarıyla alanımızda uzmanlaşma, kurumsallaşma ve olgunlaşma sürecimizi tamamlamaya gayret ediyoruz.

Bu açıdan içimize yolculuğa  ayrı bir anlam ve önem veriyoruz.

 

Değerli Arkadaşlar

Ülkeyi imar ederken nesli ihya etmeyi ihmal ederseniz, ihmal ettiğiniz nesil imar ettiğiniz Ülkeyi tahrip eder. Binlerce  cana mal olan terör olayları, Gezi ayaklanması bunun neticesidir.

Eğitimciler olarak yetişen bu neslin maalesef mimarları da biziz. Bu Eğitim sistemi ile "asımın nesli" diyebileceğimiz bir nesli yetiştirmek de imkansızdır.

"Bir milletin ihyası kötüleri imha ile değil, yeni neslin eğitim ve terbiyesi ile mümkündür."

 Bu nedenle eğitim sisteminde köklü değişikliklerin yapılması zorunludur.

Bunun için;

  • Milli Eğitim Müfredatının değiştirilmesi,
  • Ders kitaplarının yeniden yazılması,
  • Öğretmen Yetiştirme Sisteminin gözden geçirilmesi,

vb. çalışmaların yapılmasına ihtiyaç vardır.

Sorunun çözümüne katkıda bulunmayanlar sorunun bir parçası olurlar. Biz çözüm odaklı sendikacılık yapıyoruz. Bu güne kadar tespit ettiğimiz sorunların üzerine giderek birer birer çözülmesini sağladık. Bu konuda da Eğitim Bir Sen olarak olarak bize düşen ne varsa taşın altına elimizi koymaya hazırız. İşimize yolculuk bu açıdan önemlidir.

YETİME SAHİP ÇIKALIM

“Bir kimse sırf Allah rızası için bir yetimin başını okşarsa, elinin dokunduğu her saç teline karşılık ona sevap vardır” (Ahmed İbni Hanbel, Müsned, V, 250).

Her saç teline karşılık bir sevap, ne büyük mükâfattır...

Şu hâlde yüreğinden kopup gelen derin bir şefkat duygusuyla bir yetimi kucaklayıp bağrına basan, yanaklarına öpücükler konduran, ona yalnızlığını ve yetimliğini unutturmaya çalışan bir kimse, ilâhî rahmet sağanağı altında yıkanmış ve günahlarından arınmış olmaktadır.

Bir yetim gülüyorsa, başına şefkat eli değdiği içindir. Bir yetim gülüyorsa, bütün bir toplum gülüyor demektir.

Bu açıdan proje ortağı olduğumuz "her sınıfın bir yetim kardeşi var" projemize her üyemizin sahip çıkmasını ve destek olmasını bekliyor ve istiyoruz. Bu konuda da gereğini yapacağınıza yürekten inanıyorum.

KIYAFET DAYATMASI

‘Öğrenciye serbest kıyafet hakkının verildiği, öğrenciyi eğiten kişiye ise ‘sen ne zaman ne giymen gerektiğine karar veremezsin’ muamelesinin yapıldığı bir sistem sorunlu ve çelişkilidir.

“Darbe döneminin dizayn ettiği, özgürlüklere boyunduruk takan, eğitim çalışanlarını ‘ne giyeceğine karar veremeyen bir birey’ gören çağ dışı yönetmelik değiştirilinceye kadar serbest kıyafet eylemine devam edeceğiz.

Hırvatlar bile bu kadar zulme ve dayatmaya yol açacağını bilselerdi KRAVATI icat etmezlerdi.

Eski Türkiye mantığıyla yöneticilik yapan bazı idarecilerin yaptıkları, eğitimcileri arkadaşlarının ve öğrencilerinin gözünün önünde azarlamak, okul ziyaretlerinde okulun eksiklikleri ve eğitimin niteliğini arttırmak için neler yapabiliriz yerine kıyafet avcılığına yönlendirmektir. Tüm bunlar, eğitimcilerin enerjisini derslerine vererek verimlilik üretmek yerine boyun bağıyla onları oyalamaktır.

Bu açıdan; "Kılık-kıyafet yönetmeliğine uymayanlar değil, çağ dışı yönetmeliği uygulamaya çalışanlar sorunludur."

Değerli kardeşlerim,

Türkiye’nin en büyük sendikası Eğitim-Bir Sen ve 850 bini aşkın üyesiyle Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşu olan Memur-Sen olarak, 1 milyon üye hedefine ulaşmak için başlattığımız çalışma tüm hızıyla devam ediyor. Teşkilatımız, bu hedefe ulaşmak için gece gündüz demeden canla başla çalışıyor.

Bizim medeniyet yolculuğumuz, bir derlenme, toparlanma süreci; umudu, inancı ve hayatı canlı kılma mücadelesidir. Birlikte sesimiz daha gür çıkacak; birlikteliğimiz, tüm mazlum coğrafyalara müjde, umut, cesaret olacaktır.

Genel yetkili sendika ve Konfederasyon olmanın onuru ve sorumluluğuyla, siz değerli arkadaşlarımızla, kıymetli eşlerimiz, çocuklarımız, ailelerimiz, ülkemiz, vatanımız, bayrağımız, değerlerimiz ve inançlarımız için derin bir hassasiyetle mücadele verdik.

Rakiplerimize her alanda ezici bir fark atarak istikrarlı büyümemizi sürdürdük.

Büyük olmak kadar zirvede kalabilmek ve o zirveyi hep yukarılara taşımak son derece önemlidir. Ancak bu gücü değerlerimiz  ile buluşturmanın çok daha anlamlı, çok daha değerli, çok daha ahlâklı olduğunu açık yüreklilikle belirtmek istiyorum.

Gurur duyduğumuz kadirşinas teşkilatlarımızın, bu güne kadar planladığımız bütün hedeflerimizi gerçekleştirmiş olması da her türlü takdirin üzerindedir.

EĞİTİM BİR SEN olarak, üstlendiğimiz misyon ve vizyonumuz doğrultusunda herkesin derdini dert edindik. Bütün çalışmalarımızda ve faaliyetlerimizde bize verilen bu ağır sorumluluğun bilinciyle hareket ettik. Aziz milletimizin ve bütün dünya mazlumlarının yanında olduk. Ekmek, emek mücadelemizi özgürlük mücadelemize katarken bir taraftan da yer kürenin her yerinde Siyonist İsrail, ABD ve Batı emperyalizminin zulmüne maruz kalmış tüm kardeşlerimizin, dünya mazlumlarının ulusal ve uluslararası kamuoyu nezdinde tutan elleri, haykıran güçlü sesi olduk.

Eğitim Bir Sen olarak ülkenin birliği, dirliği ve kardeşliği için, çalışanlarımız ve dünya mazlumları için üzerimize hangi görev hangi sorumluluk düşüyorsa bugüne kadar yaptık; bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz.

Bizim farkımız; ülkemizdeki sorunlara duyarlı olmanın yanında, makro ölçekte dünyanın tamamına küresel bir gözle bakabilmektir.

Nasıl ki Van Depremi, Soma ve Ermenek Maden Faciaları, bizi kalbimizin en derin yerinden vurmuşsa; Filistin’de akan kan da Arakan’da yakılan insanlık da Mısır’daki gözyaşı da Doğu Türkistan’daki, Afganistan’daki, Kobani’deki ve Suriye’deki zulüm ve katliam da bizi sinemizden vurmuştur, vurmaya da devam etmektedir.

Evet, birinci derecede öncelikle üyelerimize karşı sorumluyuz; ama aynı zamanda büyük bir medeniyetin müntesipleri olarak aziz milletimize ve tüm insanlığa karşı ahlâken, vicdanen sorumlu olduğumuzu da unutmamalıyız. Bunun için dışımıza yolculuk yapmak zorundayız.

Sevgili dostlar,

Biz gelecekten umutluyuz ve bu umudumuz da bizim sorumluluğumuzu ve çalışma azmimizi artırıyor.

Evet, gelecek aydınlıklarla dolu; ancak bilmeliyiz ki bu aydınlık; bize, hepimize bağlı. Bizlerin, hepimizin dün, bugün, yarın ve ertesi gün neler yaptığımıza, yapacaklarımıza ve sorumluluklarımızın gereğini ne derece yerine getirip getirmediğimize bağlıdır.

Bu aydınlık; ne kadar rasyonel ve bilinçli çalıştığımıza, ne kadar ter akıttığımıza ve doğru tercihler yaptığımıza, düşüncelerimize, isteklerimize, yargılamalarımıza, amaçlarımıza ve tüm bunlar üzerindeki isabet ve kararlılığımıza bağlıdır.

Unutmayalım ki gitmediğimiz-gidemediğimiz yer bizim değildir. Her yere gitmek, herkese ulaşmak, her eğitim çalışanına dokunmak zorundayız. 

"Eylem olmadı mı vizyon bir rüyadır. Vizyon olmadan eylem vakit geçirmektir. Eyleme sahip bir vizyon ise dünyayı değiştirmektir." 

Vizyon ve eylemleriyle dünyayı değiştirmeye talip olan, "Yeniden Büyük Türkiye" sevdalısı siz değerli kardeşlerimi en kalbi duygularımla selamlıyor, hayırlı yarınlar diliyorum.” Dedi.

 Hatay 1 Nolu Şube

Basın ve İletişim