Eğitimciler Birliği Sendikası Hatay 1 Nolu Şubesi 6. Olağan Genel Kurulu 17 Kasım 2018 Cumartesi günü Anemon Otelde yapıldı. Eğitim Bir Sen Hatay 1 Nolu Şube Başkanı İsmail BAYRAKDAR; “Genel kurullar, esasen geniş katılımlı bir istişaredir. Biz de işlerimizi müşavere ve ortak akılla görmeye özen gösteren bir teşkilatız. Üyelerimizin iradeleri tecelli etti, delegelerimiz belirlendi. Şimdi de delegelerimizin özgür iradesinin tecelli edeceği genel kurulumuz, hiç kuşkusuz teşkilatlarımıza yeni bir heyecan, farklı bir dinamizm kazandıracaktır. Bu, bir hizmet yarışıdır. Cefakâr insanların açtığı yolda vefayla yürüyen sizin gibi kıymetli dava arkadaşlarımız sayesinde bu kutlu yolculuk, zirveden yeni ufuklara taşınmıştır. Emek ve gayretlerinizden dolayı her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Eğitim-Bir-Sen, hak ve özgürlüklerin teminat altında olduğu, her alanda kalkınmış, eğitimi maarif davası edinmiş, manevi iklimimizin teminatı hâline getirmiş, müreffeh bir Türkiye hayali ile yola çıkan bu erdem ve iyilik hareketinin örgütlü gücü olarak 27 yılı geride bırakmıştır. Dile kolay; hak, adalet, emek ve özgürlük mücadelesi ile geçen 27 yıl!
Eğitim-Bir-Sen, insanımızın yoğun teveccühüyle dalga dalga büyüyerek 2011 yılında eğitim hizmet kolunun genel yetkili sendikası; toplu görüşmeden yine yoğun çabalarının kazanımı olan toplu sözleşmeye geçilen süreç sonrasında, Türkiye’nin en büyük sendikası ve sivil toplum örgütü olmuştur.
Ülkemizin en zor, en sıkıntılı zamanlarına, içimize kök salmış inançla cehalete karşı bilgiden, yasaklara karşı özgürlükten, zalime karşı mazlumdan yana duruşumuzla direndik. Bizimkisi bin yıllık aklın, bin yıllık ruhun, vicdanın, irfanın; kalbin, imanın, özgürlüğün, emeğin direnişidir. Türkiye’nin yakın geçmişindeki çalkantılı sürecini izleyenler, bu aşamaya çok zorlu mücadeleler sonrasında geldiğimizi bilirler. Ülke ve toplum olarak sıkıyönetimleri, millet iradesine yönelik darbeleri, çağ dışı yasakları, yıldırmaları, haksız yargılamaları, hapisleri, işkenceleri, idamları aşarak geldik. “Geceye yenilmeyen her kişiye, ödül olarak bir sabah ve bir gündüz, bir güneş vardır” anlayışıyla, aydınlık bir sabah ve güneşi düşleyerek geçtiğimiz karanlıklardan bize kalan tecrübelerle, birikimle, bilinçle geldik! Karanlık dehlizlerden cefayla geçip bize yol açanları vefayla izleyerek yasaklara karşı mücadelemizde bir adım bile geri atmadık. Eğitim-Bir-Sen’in tarihi, çeyrek yüzyılı aşan mücadele geçmişi, Türkiye’nin karanlıklardan aydınlığa, darbe dönemlerinden demokrasiye, geri kalmışlıktan ilerlemeye geçiş tarihidir. Son çeyrek yüzyıldır, Türkiye’nin her demokratik kazanımında Eğitim-Bir-Sen’in teri, yeri ve imzası vardır. Çünkü kuruluşundan bu yana, ülke olarak kaydettiğimiz her ilerleme, ısrarlı takip ve taleplerimizle mümkün olmuştur. Bütün demokratik hak ve kazanımlarda mücadelemiz, emeğimiz ve imzamız vardır.
Kangrene dönüştürülüp milletin moralini bozan, hızını kesen başörtüsü meselesinin çözümü, sekiz yıllık kesintisiz eğitimden ve katsayı zulmünden vazgeçilmesi, yeni müfredat programlarıyla eğitimin vesayetçi karakterinden arındırılıp demokratikleştirilmesi, Kur’an-ı Kerim, Siyer-i Nebi, Temel Dini Bilgiler derslerinin okullarda okutulması, Milli Güvenlik dersinin kaldırılması, öğretmenlere nöbet ücreti verilmesi, 4/C’lilerin 12 ay istihdam edilmesi ve ardından kadroya geçirilmesi, sınav ücretlerinin artması, emekli maaşına ve ikramiyesine özel artış yapılması, taban aylığa mahsus zam alınması, cuma namazı ve hac izninin kamu personel mevzuatına dâhil edilmesi, helal gıda sertifikasının kamu kurumlarında gündeme gelmesi, öğretmenlerin özel hizmet tazminatının artırılması başta olmak üzere, pek çok kazanımda mücadelemiz, etkimiz; atılan doğru adımlarda katkımız, yasakların kaldırılmasında emeğimiz, sorunların çözümünde alın terimiz, haksızlıkların giderilmesinde çabamız vardır.
Yeter mi? Elbette yetmez…
Başta terör ve savaş olmak üzere, yerel, bölgesel veya küresel ölçekte hak ve özgürlük ihlallerine karşı sesimizi, sözümüzü hep yükselttik. Her zaman kardeşlik çağrılarıyla birlik ve beraberlik için harç olduk, kardeşlik hukukunu koruduk. 28 Şubat’ın zulmüne, haklı olmanın verdiği güç ve güvenle karşı durduk. 15 Temmuz işgal girişiminde de hiç düşünmeden, tereddüt etmeden alanlara aktık, tankların, tüfeklerin karşısına çıktık.
Çünkü, Eğitim-Bir-Sen’li olmak, can verilerek vatan kılınmış coğrafyayı alın terinin gücüyle büyütmek, kritik zamanlarda irfani duruşla kuşatmak, zor zamanlarda cesaretle korumaktır.
Bizim yol ve dava arkadaşlığımızın, teşkilatımızın kimi öncelikleri vardır. Ancak ilk önceliğimiz ülkemizdir, Türkiye’dir. Biz insanı, inancı, umudu, tarihi, beklentisi, özlemi, öfkesiyle Türkiye’nin gerçeği, ümmetin umuduyuz. Bütün bu derinlikleri ve genişlikleri ile Türkiye de bizim gerçeğimizdir. Eğitim-Bir-Sen, Türkiye’nin derin bilincini, insani hassasiyetlerini, kararlılığını ve azmini harekete geçirmiştir. Eğitim-Bir-Sen, inanç, umut, güven, samimiyet demektir. Biz varsak umut bitmeyecektir. Yol kapanmayacak, yürüyüş aksamayacak, menzil şaşmayacak, niyet bozulmayacak, yükseliş durmayacak demektir.
Biz varsak diz çökülmeyecek, teslim olunmayacak, ezan susmayacak, bayrak inmeyecek demektir.
Örgütlü gücümüzle emeğin, bilginin, onurun, özgürlüğün teminatıyız. Bizim nitelik ve nicelik olarak büyüyen örgütlü gücümüze Türkiye’nin ekmek kadar, su kadar ihtiyacı vardır. Biz varsak umutsuzluğa, cehalete, esarete, tahakküme yer olmayacaktır. Zulme, baskıya, şiddete, hak gasbına geçit vermedik, vermeyeceğiz.
Biz Türkiye’nin en yaygın, en kuşatıcı, en büyük sendikası ve sivil toplum örgütüyüz. Bizim yürüyüşümüz iyilik yapma, kırık kalpleri onarma, oluşturacağımız sinerjiyle yarınları daha güçlü kılma, kardeş bulma, kardeş kalma yürüyüşüdür. Yürüyüşümüzün ufku, medeniyet coğrafyamızı, giderek bütün dünyayı sarmalıdır, sarmak zorundadır.
Yeter mi? Elbette yetmez…
Başörtüsü kazanımımızı yasal zemine oturtuncaya kadar sivil itaatsizlik eylemimize sahip çıkmaya, öğretmen atamalarında mülakat uygulamasından vazgeçilinceye kadar öğretmen adaylarımızın yanında olmaya, sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına son verilinceye kadar öğretmenin ücretlisi, sözleşmelisi, kadrolusu olmaz, ayrımcılığa son sözleşmeliye kadro diye haykırmaya, öğretmene değer vermek, sahip çıkmak yerine öğretmene öğrenci eliyle not verdiren performans sistemi bakanlığın gündeminden tamamen kalkıncaya kadar performans sistemine karşı durmaya, öğretmene atılan her iftirada öğrencinin medyadaki dili olan ancak öğretmene şiddet uygulanırken dilini yutan bakan ve bürokratlar olduğu sürece öğretmenin hamisi olmaya ve itibarını korumaya, torunlarıyla huzur içinde emekliliği yaşayabilsinler diye eğitim çalışanlarına 3600 göstergeyi alıncaya ve daha birçok kaygımızı aşıp kazanımla taçlandırıncaya kadar sendikal mücadelemiz devam edecektir.”dedi.
Konuşmaların ardından daha önce sendika yönetiminde görev almış yöneticilere plaket takdim edildi.
Yapılan seçimlerde katılım gösteren delegelerin tamamının oyunu alarak yeni yönetim kuruluna İsmail BAYRAKDAR(başkan), Cemal GÜLİSTAN (Başkan Vekili), İbrahim Hakkı DEMİRLİ (Baş.Yrd.), Halil İbrahim AKSU (Baş.Yrd.) Mustafa Ertan BOZKIR (Baş. Yrd.), Cemil GÜR (Baş.Yrd.) ve Hikmet BİLGİL (Baş. Yrd.) seçildiler.